28 Nisan, 2020

Aşık Ali İzzet Özkan Kimdir?

Höyük Köylüsü Geleneceğince Yaptırılan Mezarı Başında. Fotoğraf: Mehmet Ali Erdin. 27 Ekim 1978.

AŞIK ALİ İZZET ÖZKAN KİMDİR?

1902 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Höyük Köyü'nde doğdu. Bir yaşında annesini kaybetti. Küçük yaşlarda saz çalmaya heves etmesi, aşıklık geleneğiyle erken tanışmasına neden oldu. Aşık Sabri'den saz dersleri aldı. Genç yaşında Mersin'e gitmek zorunda kaldı. Mersinde iken Fransızlar kenti işgal edince Aşık Ali İzzet'te Kurtuluş Mücadelesine katıldı. Otuz arkadaşı ile Fransızlara esir düştü. Esirlikten kaçarak kurtulurak tekrar köyüne döndü.

Yaşamı boyunca birçok şehir ve köy gezen aşık Hacı Bektaş Dergahında bir süre hizmette de bulunmuştur. 1949 yılında komünistlik propagandasıyla Sivas Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve beraat etmiştir. Yüzlerce şiiri olan ozanımız yaşamı boyunca on bir kitap yazarak şiirlerini bu kitaplarda toplamıştır. Yazmış olduğu kitaplar:

  • Bugünkü Anadolu Halk Şairi Ali İzzet (1942)
  • Türk’ün Sazından (1951)
  • Aşık Ali İzzet Ağlıyor (1955)
  • Kitap Küçük Dert Büyük (1956)
  • Teller de Muradın Alsın (1958)
  • Şiirler (1963)
  • Ali İzzet Kıbrıs Adasında Neler Görmüş (1964)
  • Sürmeli (1966)
  • Mühür Gözlüm (1967)
  • Mühür Gözlüm Genişletilmiş Baskı (1969)
  • Kırkambar (1974)

  • 29.03.1941 Tarihli Fotoğraf.
    Soldan Sağa: Küçük Aşık Veysel (Elinde Saz Tutan), Aşık Veysel, Aşık Ali İzzet Özkan
Yöresinin tanınan ozanlarından olan Aşık Ali İzzet Özkan yaşamı boyunca birçok aşık arkadaşıyla dost meclisinde muhabbet etmiştir. Seyahatleri, geçmiş dönem aşıkları hakkında yaptığı araştırmalar, dost sohbetlerinde tanık olduğu anılar vb. bir çok konuyu not ederek günümüze değin ulaşmasını sağlamıştır. Bu çalışmaları Anadolu Halk edebiyatı adına büyük önem taşımaktadır.

Bir yazı yazdım bu deftere benden kalsın yadigar
Bir gün ola ne ben kalam, ne yazı kala, ne defter
Bana benden olur her ne olursa
Başım selamet bulur dilim durursa
                                          Aşık Ali İzzet Özkan

Şubat ayı kısa gücük gelince
Domur domur yerden çıkar çiçekler
Mart ayında şu gökler gürleyince
Silkinir uyanır kalkar çiçekler

Çiğdem biter al kırmızı donu var
Gök navruzun derelerde şanı var
Dertli lalerin eğri boynu var
Yel esti mi vurur yıkar çiçekler

Abrıl Nisan ayı dağlar don bürür
Kara sümbül vala giymiş has durur
Kaba yeller eser buz karlar erir
Çisen çisen yağmur yağar çiçekler

Haziranda mavi nerkis allanır
Cümle çiçek aşka gelir sallanır
Bülbül öter has bahçeler güllenir
Burcu burcu ne hoş kokar çiçekler

Mayıs ayı ak çiçekler toplarım
Deste deste bağlar bağlar çaplarım
Armağan getirir dost ahbaplarım
Hasret ile yola bakar çiçekler

Temmuz ayı yeşil otlar döşenir
Düz ovalar yüce beller kuşanır
Kabacıklı yaylalarda yaşanır
Cığıl cığıl sular akar çiçekler

Al'İzzet çiçeğe vurulmuş gezer
Mor menekşe gibi kırılmış gezer
Küsmüş dünyasına yorulmuş gezer
Senin'çün göz yaşı döker çiçekler

Aşığımız 1981 yılında ise bedenen aramızdan ayrılmış ve doğduğu köye defnedilmiştir. Höyük Köyü'nde köy halkı içerisinde sayılan sevilen kişiler için mezar yaptırma geleneğinin sonucunda Aşık Ali İzzet Özkan'a da mezar yaptırılmıştır. Mezar taşında ise şu şiirinin yazılmasını istemiştir:

Sağlığımda mezarımı ben kazdım
Ölmeden kabire uzandım yeter
Kefenimi tabutumu ben düzdüm
Al yeşil irenge boyandım yeter

Ölümden korkum yok o benden korksun
Cehennem var ise günahım yaksın
Cennet güzelleri seyrana çıksın
Sevgi muhabbete özendim yeter

Hak Muhammed Ali ulu Hünkar'a
On beş defa geldim yüz süre süre
Yedi sene hizmet ettim bir pire
Bir Al'İzzet ismi kazandım yeter


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAZI ARŞİV