10 Aralık, 2025

Aşık Ali Nurşan'nin Kıvırcık Ali Hakkında Düşünceleri

 


Anadolu’da dostluk, çoğu zaman bir çayın dumanında, bir sazın telinde, bir sözün ardında saklıdır. Aşık Ali Nurşani ile Kıvırcık Ali’nin dostluğu da işte böyle; gösterişsiz ama çok derin bir kültürel bağın izlerini taşır.

Nurşani’nin usta nefesi ile Kıvırcık Ali’nin içtenliği birleştiğinde, ortaya hem derin hem sahici bir halk müziği dili çıkmıştı.

Bugün onları birlikte anmak, bir kuşağın kültürünü, emeğini ve yan yana duruşunu anmak demektir. Dostlukları, bıraktıkları türkülerde yaşamaya devam ediyor…

Kıvırcık Ali’nin bedenen aramızdan ayrılışının ardından, Nurşani Baba; oğlu Engin Nurşani’nin konuk olduğu bir radyo programına telefonla bağlanmış ve şu şiirle bu ayrılığın acısını dile getirmişti:

Zamansız ve acı gitmek
Ali’m sana yakışmadı
Kara topraklarda yatmak
Ölüm sana yakışmadı

Boranlar kış idi başın
Bulunmaz bir dengin eşin
Daha gencecikti yaşın
Gülüm sana yakışmadı

Efkarımda gamlar sendin
Dağımdaki çamlar sendin
Sazımdaki bamlar sendin
Telim sana yakışmadı

Sanatımda gururumdun
Anadolum yorumumdun
Sen bir Nisan yağmurumdun
Selim sana yakışmadı

Coşunca taşardı bendin
Tel tükendi, sen tükendin
Kendi kan kalemini yendin
Ali’m sana yakışmadı

Şiirin ardından stüdyodaki Engin Nurşani gözyaşlarını tutamamış, Nurşani Baba ise sözlerine şu cümlelerle devam etmişti: “Üzdü bizi Ali’m ya… Ali’m bizi çok üzdü. Keşke tanımasaydım, bu kadar samimi olmasaydım… Öyle oldu kurban olayım. Bir de Hasret beni böyle yaktı. O da benim yönetmenimdi. Onunla da çok samimiydik, iç içeydik. Evladım gibiydi…”

Huzurunuzda Nurşani Baba’ya sağlık ve uzun ömür diliyoruz. Hasret Gültekin’i, Kıvırcık Ali’yi ve Engin Nurşani’yi ise saygı, sevgi ve büyük özlemle anıyoruz. Böylesi değerlere sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Var olsunlar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAZI ARŞİV