22 Mayıs, 2021

Sefil Selimi'nin Kendi Anlatımı İle Bir Anısı


Şarkışla’nın doğusunda Ada diye bir yer var, Üyük’le Döllük’ün arasında, arkadaşlarla oraya ördek avına gittik. Suyun kenarında kamışların arasından geçerken, suyun içinden bir ördek çıktı. Arkadaş öndeydi, beri döndü. O sırada tüfek patladı. Patlayınca ben oraya düştüm. Sağ kalçamdan yaralanmıştım. Arkadaşlar beni omuzlarına alıp Hacı Metli Camii’ne getirdiler. İsabete bak ki ablam Şerife de oradaymış. Kalabalığın içinde benim o halimi görünce, üstüme kapandı ağladı. Bütün millet başımıza yığıldı.

Herkes bir şey söyledi. Kimi dedi şöyle olsun, kimi dedi böyle olsun diye. Ben dedim ki: “Siz beni bir doktora götürün, o çaresine bakar.” Doğruca beni Dr. Faik Mit’in yanına götürdüler. “Savcılığa müracaatınızı yapmadan, ben bu hastaya bakmam” dedi. “Tedavi edeyim derken, ya ölür, mölürse?” O zaman dedim ki: “Doktor canını yiyim. Getir imzalayayım, hiçbir şikayetim yoktur.” Bunun üzerine doktor kabul etti. İğne yapmak istedi, “Lüzum yok dedim.” Neden dersen, uyuşmuştu her tarafım. Saçmaların çoğunu çıkardı bedenimden. Hala da birkaç tane var o günün hediyesi...

Sefil Selimi

Kaynak: Değerli halk bilimcisi Doğan Kaya'nın Sefil Selimi için yazmış olduğu Çobanın Can Pınarı adlı kitabından alıntıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAZI ARŞİV