26 Aralık, 2019

Derviş Kemal


Elbette acı anılarım var. Bir tarihte Hacı Bektaş Veli’yi anma törenlerinde Hüseyin Kaçıran isimli bir halk ozanıyla tanışmıştım. Adana’da Osmaniye’de oturuyormuş. Hacı Bektaş’a gelmiş. Onun şiiri çok kuvvetli fakat sazı yok. Geleneksel ozanlık yarışmasına katılacağını söyleyerek benim de gelmemi istedi. Yarışma da Kaçıran ikinci oldu. Kendisine bir plaket verdiler. O ise bir süre plaket verilen yerde durdu plaketi verenle konuştu. Çıkınca buluştuk. Niçin uzun süre orada kaldığını ve neyi konuştuğunu sorunca, kendsine plaket yerine 2500 lira vermelerini istediğini söylemiş. Çünkü Osmaniye’ye gidecek parası yokmuş. Onlar ise kabul etmemişler. İşte ozanlarımızın durumu.

Derviş Kemal

1996 yılı Ayhan Aydın’ın yapmış olduğu söyleşiden.

Ozan Derviş Kemal’den kısa da olsa bahsetmeden geçmeyelim. 1930 yılında Yunanistan’ın Dimetoka ilçesinin bir köyünde dünyaya gelir. Asıl adı Kemal Özcan’dır. Aynı yıl Türkiye’ye göç eden ailesi ile birlikte Edirne’nin Uzunköprü ilçesine yerleşir. Askerde yazıcı olarak görev yapar. Sonrasında ise mahkemelerde zabıt katibi olur ve bu şekilde emekli olur. İlk şiirini aşk, sevgi üzerine yazdığını 1956 yılından sonra ise Bektaşiliğe yoğunlaştığını belirtmekte olan ozanımızın yüzlerce toplumsal şiiri olduğunu söyleyelim. Feyzullah Çınar birçok şiirini besteleyerek plak ve kasetlerinde okumuştur. 2015 yılında ise bedenen aramızdan ayrılmıştır.

Bir bağda bir salkım üzüm olsam da
Zamanı gelince kesseler beni
Fabrikada dibeklere dolsam da
Preste sıkılarak ezseler beni

Vaktiyle üzümken döndüm mü suya
İçime çalarlar tahurdan maya
Badehu doldurup ağaç fıçıya
Aylarca hapsedip üzseler beni

Derviş Kemal der ki budur efkarım
Gerçek insanlara yoktur zararım
Dergah-ı Ali’de güze dostlarım
Kevser niyetine içseler beni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAZI ARŞİV