1898 yılında Kangal’ın Mamaş köyünde dünyaya geldi. Abisi Aşık Suzani gibi bağlama ve keman derslerini köylerinde ki Aşık Hasan’dan aldı. Askerliğini Doğu Cephesinde yaptıktan sonra memleketine türlü zorluklarla geri döndü. Kısa bir süre sonra tekrar askere çağrıldı ve Milli Mücadelede yer aldı. Sivas ve Malatya’nın bir çok köyünde cemler yürüttü. 20 Ekim 1968 yılında hayata gözlerini yumdu.
Gel ey gönül bir nasihat edeyim
Ahiri faydasız dara düşersin
Kimsenin hakkına eyleme taaruz
Encamı ah ile zara düşersin
Sabr-ı tahammül kıl cevr-i cefaya
Meyil verme burda zevk-i sefaya
Muhabbet şehrini verme yağmaya
Pervaneler gibi nara düşersin
Entamut sırrına olasın yakın
Haramdan, ziyandan yalandan sakın
Nefse uyup yeme mazlum hakkın
Yılanı çok bir mezara düşersin
Görüp duymadığın sözü söyleme
Darılıp birine bühtan eyleme
Hasetten pahıldan bir şey dileme
Garip Mansur gibi dara düşersin
Tamahkarın daim meyli nardadır
Koğu gıybet edenin yüzü karadır
Revani’nin sözü sağ ikraradır
Gül iken çevrinir hara düşersin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder